GİAP VE UNUTULANLAR

Giap için geçtiğimiz Pazar günü büyük bir cenaze töreni yapıldı. Törene katılanlar yaklaşık 40 kilometrelik bir kuyruk oluşturmuş. Başka bir deyişle, Vietnam’da törene katılabilecek herkes gelmiş.

Vietnam’ın diğer efsanevi ismi Ho Chi Minh zaferi göremeden ölmüştü. Yerine Le Duan Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri oldu. Giap ise Genelkurmay Başkanı idi.

İnsan ister istemez hatırlıyor:

Önce Fransa’yı ve ardından ABD’yi yenen ordunun komutanı Giap, 1970’li yılların ikinci yarısında ülkemiz solundaki bazı örgütler tarafından “Sovyet sosyal emperyalizminin uşağı” olarak anılmıyor muydu?

Çin Halk Cumhuriyeti Mao’nun son yıllarında SSCB’yi “ABD emperyalizminden bile daha tehlikeli sosyal emperyalist bir ülke” olarak değerlendiriyordu. SSCB’nin müttefikleri ve onunla aynı politik çizgiyi paylaşanlar da “sosyal emperyalizmin uşakları” oluyorlardı.

1970’li yılların ikinci yarısında Aydınlık (şimdiki İşçi Partisi), Halkın Kurtuluşu (daha sonra TDKP ve EMEP), TKP/ML ya da Partizan (daha sonra Maoist Komünist Partisi), Halkın Birliği, Devrimci Halkın Birliği ve adları halkın kelimesiyle başlayan diğer örgütler bu görüşü savunuyorlardı.

Vietnam 1954 yılına kadar Fransa’nın sömürgesiydi. 1954’te Dien Bien Fu’da yenilgiye uğrayan Fransız ordusu ülkeden çekilmek zorunda kaldı. Vietnam da kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölündü. Kuzey sosyalistti, güneyde ise işbirlikçi bir yönetim vardı. (Korkunç Yenge olarak tarihe geçen kadın zamanın Güney Vietnam devlet başkanının eşidir.)

Vietkong giderek Güney’de de örgütlenmeye başlayınca ABD müdahale etti. O zamanın geçerli “domino teorisi”ne göre, Güney Vietnam düşerse, bu durum bölgede domino etkisi yaratacak, Laos, Kamboçya ve belki başka ülkeler de komünistlerin eline geçecekti.

ABD aşamalı olarak Güney Vietnam’a 500 bin asker gönderdi.

Çin Halk Cumhuriyeti kısa bir dönem Vietkong’a destek oldu ama Kuzey Vietnam yönetiminin SSCB ile olan yakınlığının değişmeyeceğini anlayınca yardımı durdurdu. SSCB silah ve askerî danışman göndererek Vietkong’a sürekli destek oldu.

ABD, bir süre Kuzey Vietnam’ın başkenti Hanoi’u bombaladı.

SSCB’nin varlığı nedeniyle ABD, Vietnam’da nükleer silah kullanamadı.

Hiroşima ve Nagazaki’ye olduğu gibi Hanoi’a da atom bombası atar, savaşı kazanırız, diye düşünebilirlerdi. Karşı tarafta da nükleer silah olunca, onun yakın müttefikine karşı nükleer silah kullanmak hiç kolay değildir.

Vietnam halkı komünist partisinin önderliği, Giap’ın üstün askerî yetenekleri ve Vietkong’un savaşma gücüyle dünyanın en büyük askerî gücünü yendi. Arkasında SSCB’nin desteği vardı.

O yıllarda ABD Savunma Bakanı olan Robert McNamara yıllar sonra “büyük yanlış yaptık” diye öz eleştiri yapacaktı. Son derece zeki ve bilgili bir kişi olan McNamara sonraki yıllarda Dünya Bankası Başkanı oldu. Kendisi komünist görüşlerin kırsal alanda yayılmasını engellemek için tarımda küçük üreticiliğin desteklenmesi görüşünü ortaya atan kişidir. Bülent Ecevit’in köy-kent projesi ilhamını buradan alır. (Bkz. Türkiye Devriminin Acil Sorunları (TDAS), www.thkp-c-acilciler-tarih.blogspot.com ’da okunabilir).

Dahası var…

Beklenildiği gibi sadece Güney Vietnam’da değil Laos ve Kamboçya’da da iktidar komünistlerin eline geçti. Kamboçya’daki Kızıl Khmer örgütü Çin’in çizgisine yakındı. Ülkenin komünist partisi genel sekreteri Pol Pot idi. Sosyalizme uygun görmedikleri herkesi öldürerek sosyalizmi kuracağını düşünen bu parti, Çin’deki kültür devrimi sırasında yapılanlardan da ileriye giderek bütün üniversite öğrencilerini, öğretim üyelerini, memurları ve aydınları proleterleşmeleri için köylere sürdü. Çok sayıda insan öldü. Birleşik ülke kurma hedefine ulaşan Vietkong, Kamboçya’ya müdahale etti. Çin ordusu da Vietnam’a girdi ve iki ülke arasında uzun sürmeyen bir savaş gerçekleşti.

Kamboçya’da sol ama orta bir çizgiyi temsil eden Sihanuk’un yeniden yönetime gelmesi ve sonrası gelişmeler üzerinde durmayacağım.

O yılların SSCB’sinin çok sayıda eksik ve hatası sayılabilir, ama bu ülkenin seçeneği Çin Halk Cumhuriyeti değildi, Arnavutluk hiç değildi.

Arnavutluk Emek Partisi Genel Sekreteri Enver Hoca idi ve Hoca’nın çizgisi kendisinden başka herkesi sosyal emperyalist ya da revizyonist olarak görmeye dayanıyordu. Dünyadaki en kitlesel yandaşları ise Türkiye’deydi: Halkın Kurtuluşu. Arnavutluk’ta sosyalizm yıkıldıktan sonra yaşanılan kepazelik başka bir eski sosyalist ülkede yaşanmadı.

Gelelim bugüne…

SSCB kimine göre sosyal emperyalistti, kimine göre revizyonist, kimine göre bürokratik işçi devleti. Bu belirlemeleri yapanlar her durumda SSCB’nin politikasına şiddetle karşıydılar.

SSCB’ye bu kadar karşı olan aynı grupların ilericilikle hiçbir ilişkisi bulunmayan Rusya Federasyonu’nu ve Putin yönetimini desteklemesine, en azından olumlu bulmasına ne demeli?

Nedeni belli: Rusya Federasyonu, Esad yönetimini kendi çıkarları için destekliyor. Dünün SSCB’sine her çeşit kötü sıfatı layık göre Aydınlık, Troçkist grupların bir bölümü ve eski sosyal emperyalizm yanlılarının da bir bölümü, Rusya Federasyonu’nun bu tutumunu olumlu buluyorlar.

Sanki ABD emperyalist de, “sosyal emperyalist” denilen SSCB’den çok daha geride olan Rusya Federasyonu’nun ilericilikle herhangi bir ilişkisi varmış gibi!..

Politikada doğru ya da yanlış görüş savunabilirsiniz, ama insanda önce biraz omurga olmalı. Dünün “Sovyet sosyal emperyalizminin uşağı” olan Giap, ölümünün ardından büyük bir törenle uğurlandı. Herkes O’nu övdü, hakkında güzel şeyler söyledi…

Bu arada, “biz ne yapıyoruz acaba” diye düşünen de oldu mu dersiniz?

Sanmıyorum…

Giap, 20. yüzyılın tarihsel kişiliklerinden bir tanesidir.

1950’li yıllara kadar dünyanın en geniş sömürgeye sahip olan ilk gücü İngiltere ise, ikincisi de Fransa idi. Giap, önce Fransız ordusunu, ardından da ABD ordusunu yenen ordunun komutanıydı. Arkasında da “sosyal emperyalist SSCB vardı”!!!

14 Ekim 2013

 

 

*